Yunanistan genelinde binlerce grevci, hükümetin 13 saatlik iş günü öngören yeni işçi karşıtı yasa tasarısını kınayan güçlü bir mesaj göndererek, ülke çapında 24 saatlik büyük işçi grevine katıldı ve buna uygun grev mitingleri ve dinamik yürüyüşler düzenledi.

Atinadaki grevde KKE Merkez Komitesi'nden Merkez Komitesi Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas başkanlığındaki bir heyet de "yer aldı". Kutsumbas, medyaya yaptığı açıklamalarda şunları vurguladı:

"Bugün işçi sınıfının çalışma saatleri için verdiği bu mücadele büyük ve sadece hükümetin 13 saatlik iş günü için getirdiği bu utanç verici yasa tasarısının geri çekilmesiyle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda unutulmasına da yol açmıyor. Çünkü işyerlerinde bu konuyla ilgili olarak tartışma çoktan başladı. 21. yüzyılda, büyük bilimsel keşiflerin, Yapay Zeka'nın çağında, daha az çalışma saatiyle, 7 saatlik, 5 günlük, 35 saatlik iş günleriyle, Kültür ve Spor için daha fazla boş zamanla, ebeveynlerin çocuklarını görebilmesi, kamu işlerine katılabilmesi, tüm modern halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yeni bir toplum için nasıl yaşamamız gerektiği mücadelesi başladı. Bugünkü mücadele sadece bir başlangıç."

Atina'da grev mitinginin ardından Yunan parlamento binasına doğru bir yürüyüş gerçekleştirildi. Grevlerin oluşturduğu büyük ve yoğun grev Atina sokaklarını doldurdu ve işçilerin makine değil, insan oldukları, barbarlığı ve AB direktifleriyle hazırlanan ve iki vardiya arasında sadece 11 saatlik ara, yani günde 13 saatlik çalışma öngören yasa tasarısını kabul etmeyecekleri mesajını verdi.

Tüm-işçi Mücadele Cephesi (PAME) ise şunların altını çizdi: “"Greve ve mitinglere katılımın bu kadar yoğun olması, işyerlerini ölüm arenasına çeviren tüm halk düşmanı politikalara karşı biriken öfkeyi gösteriyor. Halkın gelirini sömüren pahalılık için, son derece pahalı bir meta haline gelen halk sağlığı için, binlerce boş kontenjanla başlayan ve çocuklarımızın eğitimi için katlanılmaz maliyetlere neden olan okullar için.Yaşlılıkta insanca bir yaşam için yeterli olmayan kesintilere karşı ülkemizin kanlı emperyalist savaşlara dahil olmasına ve Yunan hükümetinin katil Netanyahu'ya ve Filistin halkına karşı soykırım uygulayan katil İsrail devletine verdiği desteğe karşı çıkıldı. NATO'nun askeri teçhizatına ayrılan şişirilmiş devlet bütçelerinde, insan hayatı hiçe sayıldığı gibi, harcanabilir olarak da değerlendiriliyor; Tembi’deki suç da bunu gösteriyor (...)

Şimdi, savaşın sömürüsüne ve vahşetine karşı çağdaş haklarla yaşam mücadelesi daha da kararlı bir şekilde güçlendirilsin. "Bilim ve üretici güçlerin gelişmesiyle birlikte ücret ve emeklilik artışlarının sağlandığı, 7 saat - 5 gün - 35 saatlik çalışma haftası için, sağlık, eğitim, refah için devlet fonlarının sağlanması için, savaş katliamlarının yapılmaması için mücadeleye devam."_

02.10.2025